25 Ekim 2011 Salı

FİL NEYE BENZER

Hintliler, karanlık bir yere bir fil getirip koymuşlar. O güne kadar hiç fil görmemiş insanlara onu göstermek, onu tam tarif edip edemeyeceklerini öğrenmek istiyorlarmış.
Fili görmek için o karanlık yere birçok adam toplanmış. Fakat yer o kadar karanlıkmış ki, fili görmenin imkânı yokmuş. Göz gözü görmeyecek kadar karanlık olan bu yerde, file ellerini sürmeye başlamışlar. Orasını burasını tutup yoklamışlar.
Bir zaman sonra Hintliler, adamları bu karanlık yerden dışarı çıkarmışlar. Adamlardan her birine;
— "Fil nasıl bir hayvandır?" diye sormuşlar. Filin hortumuna dokunup yoklayan adam;
— "Fii, bir oluğa benziyor."demiş.
Filin kulağına dokunup yoklayan adam;
— "Fil, bir yelpazeye benziyor." demiş. Filin ayağına dokunup yoklayan adam;
— "Fil, bir direğe benziyor." demiş. Filin sırtına dokunup yoklayan adam;
— "Fil, bir tahta benziyor..." demiş.
Karanlık yere girip de fili yoklayan kim varsa, hepsinden bir cevap alınmış. Herkes filin hangi yerine dokunduysa, nasıl sandıysa fili ona göre anlatmış. Her biri farklı şeyler söylemiş. Görüşleri, sözleri birbirini tutmamış.
Amaçlarına ulaşan Hintliler, elbette şunu biliyorlarmış: Eğer insanlar o karanlık yere ellerinde bir mumla girmiş olsalardı, sözlerinde hiçbir aykırılık olmayacaktı. Çünkü herkes aynı şeyi görüp, aynı şeyi söyleyecekti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder